Oldum olası şeytanla düet yapmayı ve ozanlar gibi atışmayı sevmem…
Hele bu şeytan iki ayaklı olanlardansa hiç hazzetmem.
Sokakta görsem yüzüne bakmayacağım…
Çay ocağında memleket meselelerini konuşurken masama çağırmayacağım…
O derece kansız ve riyakarlar maalesef…
Kansız demişken…
Aslında damarlarındaki kanı kast etmiyorum. Kendisine hakaret edince bile yazacak kelime bulamayıp emojilerle gülücük atacak kadar kansız olanlar…
Besmeleyi ve ya sabırı ciğerlerime kadar çekip, hızlı bir hu diyerek hakikatleri yazarken birden kansız olduğu kadar müfteri olan şahsın iftirasına maruz kalıyorum.
Kimsenin tetikçiliğini yapmayacağım diye söz verdiğim bu köşemde hiçbir zaman kimseye art niyet göstermeden doğruları yazacağıma söz vermiştim.
Ve ne olursa olsun edebimi bozmayacağım demiştim.
Bu köşede her telden çalan lakin hiçbir zaman doğru sesi veremeyen dalkavukları adam yerine koymayacaktım.
Ağır şeyler yazıp beyin fıtığına maruz mu bırakayım, hafif şeyler yazıp yerden yere mi vurayım bilemedim ama. Sen ne ağır şeyler yazılmaya ne de yerden yere vurulmaya bile değmezsin.
Her telden çalan fakat hiçbir zaman doğru sesi vermeyen dalkavuk. Plastik zırhlı ya da mantolama usulü gereksiz Don Kişot. Baba parası yiyen trans suratlı mahalle soytarısı.
Öyle işte…
Bütün bunlar yeterli mi yoksa doz artımına gideyim mi?
Bana attığın “Belediyeden çıkarılmaman için kimlere yalvardığını biliyorum” iftirasını yine kendi sosyal medya hesabında doğrulamayıp-yalanlamayıp ispat etmezsen kansız, şerefsiz ve müfterisin.
Unutma…
Bir sonraki yazımda; ne mal olduğunu bilen ancak bilmeyenler için belgeleri ile bütün pisliklerini açıklayacağım.
Senden ve senin ağababalarından korkum yok bilesin…
Artık isim yazıp, kağıdın onuruna leke sürmeden şunu söylemek isterim; boynunda tasma izi olanlarla mücadelemiz yeni başladı…
YORUMLAR