ŞARKI SIRASINA GİRMİŞ MÜSAMERE BEBELERİ…
Recai Deniz

Recai Deniz

ŞARKI SIRASINA GİRMİŞ MÜSAMERE BEBELERİ…

Şu aralar Kemalpaşa’da siyasi gündem sıcak. O kadar çok haber var ki, insan neye inanacağını şaşırıyor. Şeytan fazla mesai yapıyor. İnsanlar Park Orman ve Gölpark’a gitmeye imtina ediyor, kadınlar belediyeye ait sosyal tesislerde ve parklarda yalnız yürümeye korkuyor.

Şimdi diyeceksiniz ki o kadar ciddi mi ?
Evet, durum “O Kadar” ciddi.
Ve tüm bunlar Avukat olan aynı zamanda Rotary Kulübü Dönem Başkanlığı yapmış bir hanımefendinin Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yaptığı bir belediye de yaşanıyor.
Yaşananlar bunlarla da bitmiyor tabii ki..

Kemalpaşa’da oldukça başarılı bir profille emniyet müdürlüğü görevinde bulunduktan sonra emekliye ayrılan ardından CHP’de siyaset yapmak isterken, AK Parti’nin kontenjan meclis üyelerini alması ile birlikte memuriyetten başkan yardımcı olan Şahin Özdemir tarafından işe alınan birinin ertesi gün Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı’nın “Kovun bunu” demesi gibi çok acayip ve basiretsiz hükümlerin havada uçuştuğu olayları da belediyede görmek oldukça mümkün.

Ez cümle; Arif Uğurlu döneminde 4,5 yıl Belediye Başkan Yardımcılığı görevinde bulunmuş olup seçimlere sayılı günler kala adeta ‘Dolap Osman’ edasıyla başkan yardımcılığı  ve AK Parti’den istifa ederek CHP saflarına katılmış Mehmet Türkmen’in yerine getiremediği sözleri de saymazsak irili ufaklı anlattıklarım Belediye’de yaşanan olayların başlıcaları…

Hülasa Kemalpaşa’da 5 Bin kişiye iş vaadinde bulunup, seçimden hemen sonra, “Biz Belediyeye söz vermedik fabrikalar var. Ayrıca 5 yıl boyunca belediye başkanı biziz azılırız ne acelesi var” gibi cümleler kurup, vatandaşlara göstermiş olduğunuzu Battal boy nankörlüğünüzü de saymıyorum bile…
Ben üzülerek bakıyorum ve bekliyorum. İnsanların çoğu siyasi bir sarhoşluk içindeler sanki. Gözleri var görmüyorlar, kulakları var duymuyorlar, kalpleri var, hissetmiyorlar sanki. Aşk ve öfke gözlerini kör etmiş!  Hele bir taşlar yerine otursun, söyleyecek çok söz var…

Dalı kırıldı diye ağacı yok sayan sinsi ormancılar gibi gövdemize vuruşunuzu da unutmayacağız.  Yaptığınız ve yapacağınız tehditlere karşı da her daim birlik olup, elimiz tuttukça mürekkebimiz de yettikçe haksızlıkları ve yaptıklarınızı dile getirmeye devam edeceğiz.
Tüm bunları yaparken basının tarafsız ve doğruluk ilkesinden ayrılmayacağız.

Unutmayın ki biz;
Gaflet uykusu için döşek konforu arayan soytarılar tabakası gibi çakma sosyal medya hesaplarından yada kopya haber siteleriyle copy-paste yapıp egolarımızı tatmin etmeyeceğiz. Nefsi konforu bozulduğu için kibir sibobu haline gelmiş, haysiyet yoksunları ile aynı safta yer almayacağız.
Zulmün Azrail olduğu yerde mukaddesiyata (Hakka ve Hakikate) olan inancımız gereği her zaman ferasetimizle hareket edeceğiz.

Şarkı sırasına girmiş müsamere bebeleri gibi poz vermeyi bırakıp, olan biteni ört bas etmekle değil, hem hizmet alıp hem de görev verdiğiniz kişi veya kişileri dizginlemekle iş koyulmalıyısınız.
Tüm bunların zamanı geldi de geçiyor bile…
 Saygılarımla…
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum